9 Mayıs 2012 Çarşamba

25. hafta oldu:)

Merhaba sevgili blog,

uzun bir aradan sonra büyük değişimlerle karşınızdayım. Büyük değişim eşittir 7kg:( Her ne kadar bazı hamilelik siteleri bu kilo artışının 25. haftaya göre normal olduğunu söylese de ben pek rahat değilim. Zaten pek ufak tefek biri olmadığım için giderek penguenliğe doğru ilerleyeceğimi ve sıcak yaz aylarının benim için pek kolay olmayacağını öngörmek zor olmuyor.

Geçen hafta, Ankara'ya yaptığımız 3 günlük bir kaçamak öncesi doktor kontrolünden geçtik. Her şey normaldi, Koray'ı gördük, 760 gr'a ulaşmıştı benim küçük pıtırcığım, o da artık pıtırcık sayımaz değil mi? Doktorumuz tüm gelişiminin haftası ile uyumlu olduğunu söyledi, hatta kemik yoğunluğunun oldukça iyi olduğunu belirtti. Ben de zaten artık daha da büyüyen hareketlerinden kemiklerinin irileştiğini anlayabiliyorum. Bazı saatler dalgınlıktan mı yoksa günlük hayatın karmaşasından mı bilemiyorum hareketleri hissedemiyorum ve korkuyorum. Hemen kötü senaryolar beliriyor zihnimde, yoksa uyurken zarar mı verdim, yoksa çok mu eğildim vs vs. Hemen bir şeyler atıştırıp yarı uzanma pozisyona geçiyorum ve bekliyorum bizim yaramazın hareketlenmesini. Neyse ki çok bekletmiyor beni kuzucuk:) O anki mutluluğum görülmeye değer...

Bu ufak endişelerin dışında oldukça iyiyim, günler çok çabuk geçiyor. Biz bebeğimiz için hazırlık yapıyoruz ve başbaşa geçireceğimiz son aylarımızın tadını çıkartıyoruz. Ankara gezimiz yine çok güzeldi, ilk önce alışverişle başladık, Koray'a ana kucağı aldık, Maxi Cosi Cabriofix, Sonra Gaye ile buluştuk ve biraz daha alışveriş yaptık, hem babaya hem anneye hem Koray'a:) Akşam arkadaşlarımız Bilge ve Evren'in evinde kaldık, ama öncesinde onlarla ve diğer arkadaşlarımızla (Deniz, Mine, Evrim) yemeğe çıktık, Kanatçı'da benim su ile eşlik ettiğim bir rutin yemek daha yendi, keyifli sohbet ve bol kahkaha eşliğinde. İyi ki varsınız canım arkadaşlarım. Gece Türk eğitiminin sorunları ve özel okul-devlet okulu tartışması ile 03.30 sıralarında son buldu. Doğmamış çocuklarımız için endişelendik yine...

Ertesi gün sabah güzel bir kahvaltının ardından Fetal Eko için doktorumuzun yolunu tuttuk. Doktorumuz aynı zamanda Ejderhan'ın eski iş arkadaşı Ayhan abi'ye ne kadar teşekkür etsek azdır, zira kendisi haftasonu tatilini bizim küçük yaramazın kalbini incelemek için kesintiye uğrattı. Yaklaşık 45 dakika süren ayrıntılı inceme sonrasında rutin dışındaki bu kontrolden de neyse ki bir aksilikle karşılaşmadan çıktık. Ne zormuş anne-baba olmak, ne kadar korkuyor insan O'a bir şey olmasından...

Doktor randevusu sonrasında yine alışveriş, H&M'den hem Koray'a hem anneye ciciler alındı, biraz dinlenmece, sık sık yemek yemece eşliğinde gezdik eğlendik Ankara'nın özlediğimiz yerlerinde. Akşam için planımız çok önceden hazırdı, GOP'ta ki Adana Sofrasında Serdar, Deniz, İlteriş ve Şahika ile yemek yiyecektik, biz Evren'i de ısrarla götürdük yemeğe, Deniz ve Serdar'ın da iki arkadaşı varmış misafir, yine kalabalık bir grup olarak 9 kişi, sohbetin ve yemeğin dibine vurduk. Saolsunlar...

Ertesi sabah canım adaşım bizi cici evinde kahvaltıya çağırmıştı, Bahçeli'den aldığımız Ankara simitleri ile beraber Ayrancı'nın yolunu tuttuk. Enfes bir kahvaltı bizi bekliyordu, Evrim ve kardeşi Nuri bizi çok güzel ağırladılar. Evrim'in muhteşem el işi ahşap boyama eserlerini incelerken kendimi onlardan birini aşırmamak için zor tuttum diyebilirim:) Neyse söz verdi bana da yapacak... Kahvaltı sorasında Ayrancı antika pazarında kısa bir tur attıktan sonra İKEA'nın yolunu tuttuk. Evren ve Bilge'de bize eşlik etti, bir iki ufak tefek eşyadan sonra Koray'a bir beşik ve bir gardolap aldık. İKEA'dan çok parçalı büyük eşya alanlar bilir nasıl bir hengame oduğunu, neyse güç bela kargoya verdik büyük parçaları ama çok da yorulduk, Evren teyzesi ve Bilge amcası olmasa biz kendi başımıza beceremezdik bu işi, şimdi bir de montajı var, bakalım ne olacak halimiz?

Bu günlük benden bu kadar, hasretle bekliyorum Koray'ı ve anne olmayı...